Etiketler: regresyon

09 Ağu 2021

AĞVA’DA RUHSAL DETOKS KAMPI 22-25.08.2021

Bu kez İstanbul’un gizli bahçesi yeşilin her tonunu yansıtan Ağva’dayız. Bir yandan Göksu Nehri kenarında Tree Tops Park Hotel‘de muhteşem bir tatil geçirirken; bir yandan da regresyon, holistik nefes, enerji, mindfulness ve meditasyon çalışmaları yapacağız. En derin duygularımıza yolculuk ederek, ruhumuzdaki yüklerden özgürleşeceğiz. Ayrıca nehirde tekne turu, Kilimli Koyu gezisi, Ağva’yı keşif, samimi sohbet ve dostluklar da kampımızda bizleri bekliyor…
20 Şub 2021

28.02-18.04 2021 TARİHLERİNDE ZİHİN BOYUTUNDA YEME EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI

İster diyetisyeninizin verdiği diyet listesiyle, ister doktorunuzun önerdiği beslenme şekliyle yada diyet hakkındaki tüm bildiklerinizle gelin. SADECE KARAR VERMİŞ BU İŞİ ÇÖZMEYE NİYET ETMİŞ

OLARAK GELİN…

Bu çalışma yukarıdakilerin dışında, zihin boyutunda, bir

YEME EĞİTİMİ çalışmasıdır.

29 May 2020

7-11-14-18 haziran Bolluk Bereketi hayatına çekebilmek için bilinçaltı çalışmaları

Bilinçaltı kayıtlarınız kıtlık bilinci, yoksulluk kaygısı, elindekilerini kaybetme korkusu, para bana gelmez” inancı gibi kayıtları taşıyorsa bolluk bereketi hayatınıza çekmekte zorlanırsınız. Yapacağımız REGRESYON, ENERJİ, EFT, DERİNTRANS NLP uygulamalarını da içeren çalışmalarımızla bu kayıtları dönüştürebilir bolluk bereketi hayatınıza çekebilirsiniz.
15 May 2020

DOĞRU İLİŞKİYİ HAYATINA ÇEKEBİLMEK İÇİN ONLİNE BİLİNÇALTI ÇALIŞMALARI 20-23-27-31 mayıs 2020

İLİŞKİLERİNİZDE; Hep aldatılıyorsanız, denginiz olmayanları hayatınıza çekiyorsanız, değer görmüyorsanız, sürekli terk ediliyorsanız, “düzgün biri beni bulmaz” diyorsanız, partnerinizi saplantılı şekilde seviyorsanız bunun sebebini bilinçaltı kayıtlarınızda arayın. REGRESYON, ENERJİ  DERİNTRANS ve EFT yi de kapsayan çalışmalarımız  4 bölümden oluşmaktadır. Bu çalışmalarda amaç ilişkilerle ilgili bilinçaltınızda kayıtlı olan yanlış inançların yıkımı ve doğru bilinçaltı kayıtlarının yüklenmesi üzerine olacaktır.
26 Oca 2019

12-19-27 Şubat 2019 GEÇMİŞİN YÜKLERİNDEN ARINMA atölye çalışması

Göztepe Gönüllü Evi’nde geçmişten getirdiğimiz öfke, pişmanlık, üzüntü gibi olumsuz duygularından arınabilmek  için üç haftalık atölye çalışması yapılacaktır. Unutulmamalıdır ki geçmişimizi temizlemek bugünümüzü ve geleceğimizi düzeltmek demektir.
08 Ağu 2018

18-23 eylül 2018 Büyükada Mavi Otel’de bilinçaltı yeme eğitimi kampı

Kampımızda; Büyükada’nın muhteşem doğasında sabah ve akşam YOGA, ormanın içinde yapacağımız YÜRÜYÜŞLER, otelimizin mutfağında özel olarak hazırlanmış sağlıklı yiyeceklerle beslenerek ve yapacağımız BİLİNÇALTI ÇALIŞMALARI ile muhteşem bir hafta sizleri bekliyor… Kilo sorununuzu, buna neden olan bir sağlık sorununuz (tiroit, diabet, hormonal bozukluklar vs.) olmadığı halde bilinçli halinizle her türlü yöntemi deneyip yine de çözemiyorsanız, muhtemelen bilinçaltınız sizi engelliyor demektir. Sürekli ve çok yemek, bir alışkanlık hatta bağımlılıktır. Yeme bağımlılığı da birçok bağımlılık gibi çoğunlukla duygularla ilişkilidir. Size sürekli yemek yedirten altta yatan DUYGUYA ulaşamazsanız, bu konuda ki uğraşlarınız genellikle boşuna ya da başarılarınız kısa süreli olacaktır. Bilinçaltı çalışmaları ile bu duygulara ulaşmak ve arınmak mümkündür. Yada sevdiğinizi sandığınız yiyecekler, börekler, tatlılar, pastalar kısacası size kilo olarak dönen yiyecekler mi? bunları sevmeniz sadece sizin şu anki inançlarınız, bağımlılıklarınız, yani bilinçaltı kayıtlarınız!.. Kampımızda yapacağımız çalışmalarla bu inançları, bu duyguları bu kayıtları silip yeni kayıtlar yükleyerek sadece sağlıklı yiyecekleri sever hale gelebilirsiniz. KENDİNİZİ, AĞZINIZI, ELİNİZİ kontrol etmeyi, ihtiyacınız kadar yemeyi, sağlıklı besinleri sevmeyi, doyduğunuzu fark etmeyi, zararlı besinlerin yerine çok daha masum yiyecekleri yerleştirebilmeyi öğrenebilirsiniz. UNUTMAYIN BİLİNÇALTI neye inanırsa onu gerçekleştirme eğilimindedir. Yoga yapmak, Büyükada’nın muhteşem ortamını yaşamak, ideal kilosuna inebilmek için bilinçaltı programlarını düzenlemek, sağlıklı beslenmek ve de dostluğu sevgiyi deneyimlemek isteyenler!…rezervasyonlarınızı 0532 3639662 nolu telefondan yaptırabilirsiniz.
04 Tem 2018

BUKET ELBEYOĞLU İLE DERİN TRANS EĞİTİMİ (1. MODÜL)

BUKET ELBEYOĞLU İLE DERİN TRANS EĞİTİMİ (1. MODÜL) 10-11 Temmuz Saat: 10.30 – 16.30 Alanınızda çok daha etkili ve güçlü çalışmalar yapmanıza olanak sağlayacak olan bu eğitimimizin içeriğinde: 1.Gün: Danışana yaklaşım, Seansa hazırlık, Bilgilendirme, İndiksiyon teknikleri ve Transa alma, Derin trans uygulamaları, Bilinçaltı yaklaşım teknikleri, 2.Gün: Telkin oluşturma ve sunma, Kişiye özel telkin hazırlama ve Değişim yaratma tekniklerini, uygulamalı vaka sunumlarını da kapsayan orijinal ve keyifli bilinçaltı çalışmaları yer almaktadır.
04 Tem 2018

Bilinçaltınız, Diyet Listelerini “Açlık Tehditi” Olarak Algılıyor!

İdeal kiloya inebilme, bu kiloyu koruyabilme ve sağlıklı beslenme sürecinin başarılı ve kalıcı olması için öncelikle BİLİNÇALTI ikna edilmelidir. Bilinçaltı neye inanırsa onu gerçekleştirme eğilimindedir. BİLİNÇALTI İÇİN DİYET NE DEMEK? Diyet sürecini bilinçaltı sağlıklı beslenme değil, savaşılan bir mücadele gibi algılar. Ve savaşın galibi de daima bilinçaltıdır. Çünkü bu süreçte birçok yiyecek çok daha az miktarda yenir hatta yasaktır. Bu kişilerin bilinçaltı diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Kısaca bir “açlık tehdidi” söz konusudur. Görevi bizi hayatta tutmak olan bilinçaltı için bu diyet süreci bir tehlike olarak algılanır ve tüm gücüyle bizi bu süreçten kurtarmaya yani diyetimizi sonlandırmaya uğraşır. BİLİNÇALTIMIZ BİZİ NASIL YORUMLUYOR? Tatlıya olan düşkünlük, kilolu olanların sıkça karşılaştıkları bir “bağımlılıktır”. Bu kişiler sağlıklı beslenme yada ideal kilolarına ulaşabilme serüvenlerinde “ahhh bir tatlı olsada yesem, tatlısız hayat anlamsız, şu diyet bitse de sevdiğim tatlılara kavuşabilsem” gibi sözleri sıkça tekrarlarlar. Bu sözler yada düşüncelerle tatlının hayatlarının vazgeçilmezi olduğunu bilinçaltına daha da güçlü kazırlar. Genellikle de daha çok “tatlısever” olarak bu serüveni tamamlarlar. REKLAM ads by AdMatic Bilinçaltı Uzmanı Buket Elbeyoğlu; “diyetteyim kesinlikle artık tatlı yemiyorum, tatlıdan uzak durmaya çalışıyorum, hamurişlerinden kaçınıyorum, karbonhidratları ağzıma koymuyorum gibi olumsuz cümleler kurarak bireyler kendilerini tatlıdan, karbonhidratlardan uzaklaştırdıklarını sanırlar. Oysa bu durumda zihin önce tatlıyı, hamurişlerini hayal eder; bunları gözünde canlandırır” diyerek bilinçaltı OLUMSUZ CÜMLELERİ anlamaz. İçinde tatlı, hamurişi geçen her cümle bilinçaltına o yiyecekleri hatırlatır ve kişiyi daha da güçlü tatlıya, zararlı karbonhidratlara yönlendirir şeklinde belirtti. BİLİNÇALTINIZI İKNA EDEBİLİR MİSİNİZ? Kilo sorununu sağlıksız gıdalarla beslenme ve çok yeme nedeniyle aşamayanlar; yıllarca tatlı, börek, fastfood gibi karbonhidratların çok güzel ve lezzetli olduğunu bilinçaltınıza telkin ettiniz, çok sevdiğinize kendinizi ikna ettiniz. Sizin bu gıdaları yedikçe mutlu olduğunuza bilinçaltınız inandı. Bundan sonraki süreçlerde tek amacı sizi hayatta tutmak ve mutlu etmek olan bilinçaltınız sizin daha da mutlu olmanız için daha çok bu gıdaları yemeniz gerektiği inancıyla tüm gücünü bu yolda kullanır. Bilinç seviyesinde bu gıdalardan uzak durmanız ve ihtiyacınız kadar yemeniz gerektiğini ne kadar bilseniz de, bilinçaltınızın sizi “mutlu etme” inancı galip gelecek, diyet süreçlerinizi baltalayacaktır. Bilinçaltı Uzmanı Elbeyoğu; “İdeal kilonuzda olmak istiyorsanız sevdiklerinizi yeniden tanıtın bilinçaltınıza.Her gün hatta günde birçok kez gözünüzün önünden ıspanak, fasulye, kabak, patlıcan, enginar, kereviz, maydanoz, kıvırcık, domates, salatalık, roka, enginar ve bunların yedi sülalesini geçirin. Onları sıkça düşünün, dokunun, koklayın, sevdiğinizi söyleyin. Olumlu telkinlerle bir alışkanlıktan kurtulma çalışmaları, inanın şaşırtıcı derecede sizi başarıya götürecek bir yöntemdir. Defalarca söylediğiniz bu olumlu sözler aslında hipnotik telkin etkisi yaratmaktadır. Bu şekilde kendinizi kandırabilir bilinçaltınız ikna edebilirsiniz. Bir süre sonra “sağlıklı yiyecekler” denildiği zaman gözünüzün önüne ıspanak, fasulye, kabak, patlıcan, enginar, kereviz, maydanoz, kıvırcık, domates, salatalık, roka, enginar vb. ın geçit töreni gelecek yada “en sevdiğim yiyecekler” diye düşündüğünüzde, inanın sadece bu gıdaları hatırlayacaksınız” diye sözlerine ekledi.
26 Şub 2018

DİYET İÇİN ÖNCE BİLİNÇALTINIZI İKNA EDİN

Bilinçaltı savunma geliştiriyor. Fazla kilolarından şikayetçi olan birçok kişinin diyet serüveni genellikle sancılı oluyor. Yemek listelerinin içeriği ve yiyeceklerin miktarı çoğunlukla doktor ya da diyetisyenlerin uygun bulduğu şekilde düzenleniyor. Kişilerin kendi özgür iradeleri devre dışı kalıyor. Aslında ideal kiloya ulaşabilmenin yollarından belki de en önemlisi, önce bilinçaltına diyet sürecinin bir “açlık, kıtlık” dönemi değil “sağlıklı beslenme” süreci olduğu gerçeğini kabul ettirmekten geçiyor. Bilinçaltı diyet mantığını anlamıyor Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler bilinçli bir şekilde diyet yapmak isteseler de, bilinçaltları bu süreci anlamlandıramıyor. Alışılagelmiş yemek düzeninin tamamen değişime uğraması, kişinin bilinçaltınca “açlık tehlikesi” olarak algılanıyor. Diyet yapmaya çalışan kişilerin sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan bahseden Bilinçaltı ve Biyoenerji Uzmanı Buket Elbeyoğlu; “Diyet sürecindeki kişilerin birçoğu zaman zaman yeme atakları geçirdiklerini, anlamlı – anlamsız, lezzetli – lezzetsiz, iyi – kötü demeden ne bulurlarsa yediklerini söylerler. Çünkü; birçok yiyecek yasaktır. Yasaklar ise caziptir. Kişiler bu listeleri uygularken düşünceleri ve hayalleri çoğunlukla yiyemedikleri, ulaşamadıkları, yasaklanmış yiyecekler üzerinedir. Bu kişilerin bilinçaltı, diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Bu durum kişilerin bilinçaltına; kıtlık bilinci, açlık kaygısı, yiyecek bulamama korkusu, yoksunluk duygusu olarak yerleşmekte ve kişiyi içinde çıkamayacağı bir kısırdöngüye sürüklemektedir” dedi. Bilinçaltı savunma geliştiriyor Genellikle diyet yapanların bilinçaltı, kişileri bu açlık sürecinden kurtarmak için çareler arıyor, savunmalar geliştiriyor ve çözümler üretiyor. Bu çözümler de çoğunlukla “ne bulursan ye, hiç kaçırma, acıkmayı beklemeden ye” gibi davranışlar şeklinde oluyor. Elbeyoğlu; “Sıkça diyet yapan kişilerden; ‘önceden çok daha seçiciydim şimdi seçiciliğim kayboldu, adeta kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyorum’ dediklerini sıkça duyarız. Kontrol edemedikleri bu davranışlarına bir anlam veremediklerini, üzüldüklerini ya da kendilerine öfkelendiklerini ifade ederler. Oysa bilinçaltları kişileri bu davranışlara yönlendirerek kendince en doğru olanı yapmaktadır. Çünkü bilinçaltı için ortada son derece gerçek bir ‘açlık tehdidi’ söz konusudur ve kişiyi bu ‘hayati tehlikeden’ korumak için çok güçlü tedbirler almalıdır. ” dedi.
26 Şub 2018

BİLİNÇALTINIZ ZAYIFLAMANIZA ENGEL OLUYOYOR

Günümüzdeki başarısız diyet serüvenlerinin en önemli nedeni, diyet süreci mantığını bilinçaltının kabul etmemesinden kaynaklanıyor.
Fazla kilolarından şikayetçi olan birçok kişinin diyet serüveni genellikle sancılı oluyor. Yemek listelerinin içeriği ve yiyeceklerin miktarı çoğunlukla doktor ya da diyetisyenlerin uygun bulduğu şekilde düzenleniyor. Kişilerin kendi özgür iradeleri devre dışı kalıyor. Aslında ideal kiloya ulaşabilmenin yollarından belki de en önemlisi, önce bilinçaltına diyet sürecinin bir “açlık, kıtlık” dönemi değil “sağlıklı beslenme” süreci olduğu gerçeğini kabul ettirmekten geçiyor.

Bilinçaltı diyet mantığını anlamıyor

Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler bilinçli bir şekilde diyet yapmak isteseler de, bilinçaltları bu süreci anlamlandıramıyor. Alışılagelmiş yemek düzeninin tamamen değişime uğraması, kişinin bilinçaltınca “açlık tehlikesi” olarak algılanıyor. Diyet yapmaya çalışan kişilerin sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan bahseden Bilinçaltı ve Biyoenerji Uzmanı Buket Elbeyoğlu; “Diyet sürecindeki kişilerin birçoğu zaman zaman yeme atakları geçirdiklerini, anlamlı – anlamsız, lezzetli – lezzetsiz, iyi – kötü demeden ne bulurlarsa yediklerini söylerler. Çünkü; birçok yiyecek yasaktır. Yasaklar ise caziptir. Kişiler bu listeleri uygularken düşünceleri ve hayalleri çoğunlukla yiyemedikleri, ulaşamadıkları, yasaklanmış yiyecekler üzerinedir. Bu kişilerin bilinçaltı, diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Bu durum kişilerin bilinçaltına; kıtlık bilinci, açlık kaygısı, yiyecek bulamama korkusu, yoksunluk duygusu olarak yerleşmekte ve kişiyi içinde çıkamayacağı bir kısırdöngüye sürüklemektedir” dedi.
26 Şub 2018

DİYET İÇİN ÖNCE BİLİNÇALTINIZI İKNA EDİN

İdeal kiloya ulaşmanın yolu, önce bilinçaltını diyetin ‘sağlıklı bir beslenme süreci’ olduğuna ikna etmekten geçiyor.

Günümüzdeki başarısız diyet serüvenlerinin en önemli nedeninin, diyet süreci mantığını bilinçaltının kabul etmemesinden kaynaklandığını ifade eden Bilinçaltı ve Biyoenerji Uzmanı Buket Elbeyoğlu, düşüncelerinize söz geçirdiğiniz anda zayıflamanın kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

Yemek listelerinin içeriği ve yiyeceklerin miktarı çoğunlukla doktor ya da diyetisyenlerin uygun bulduğu şekilde düzenlendiği için kişilerin kendi özgür iradeleri devre dışı kalıyor. Bu nedenle fazla kilolarından şikayetçi olanların diyet serüvenleri de genellikle sancılı oluyor. Aslında ideal kiloya ulaşabilmenin yollarından belki de en önemlisi, önce bilinçaltına diyet sürecinin bir “açlık, kıtlık” dönemi değil “sağlıklı beslenme” süreci olduğu gerçeğini kabul ettirmekten geçiyor.

Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler bilinçli bir şekilde diyet yapmak isteseler de, bilinçaltları bu süreci anlamlandıramıyor. Alışılagelmiş yemek düzeninin tamamen değişime uğraması, kişinin bilinçaltınca “açlık tehlikesi” olarak algılanıyor. Diyet yapmaya çalışan kişilerin sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan bahseden Elbeyoğlu; “Diyet sürecindeki kişilerin birçoğu zaman zaman yeme atakları geçirdiklerini, anlamlı – anlamsız, lezzetli – lezzetsiz, iyi – kötü demeden ne bulurlarsa yediklerini söylerler. Çünkü; birçok yiyecek yasaktır. Yasaklar ise caziptir. Kişiler bu listeleri uygularken düşünceleri ve hayalleri çoğunlukla yiyemedikleri, ulaşamadıkları, yasaklanmış yiyecekler üzerinedir. Bu kişilerin bilinçaltı, diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Bu durum kişilerin bilinçaltına; kıtlık bilinci, açlık kaygısı, yiyecek bulamama korkusu, yoksunluk duygusu olarak yerleşmekte ve kişiyi içinde çıkamayacağı bir kısır döngüye sürüklemektedir” diyor. Genellikle diyet yapanların bilinçaltı, kişileri bu açlık sürecinden kurtarmak için çareler arıyor, savunmalar geliştiriyor ve çözümler üretiyor. Bu çözümler de çoğunlukla “ne bulursan ye, hiç kaçırma, acıkmayı beklemeden ye” gibi davranışlar şeklinde oluyor.

Elbeyoğlu; “Diyet yapan kişilerden; ‘önceden çok daha seçiciydim şimdi seçiciliğim kayboldu, adeta kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyorum’ dediklerini sıkça duyarız. Kontrol edemedikleri bu davranışlarına bir anlam veremediklerini, üzüldüklerini ya da kendilerine öfkelendiklerini ifade ederler. Oysa bilinçaltları kişileri bu davranışlara yönlendirerek kendince en doğru olanı yapmaktadır. Çünkü bilinçaltı için ortada son derece gerçek bir ‘açlık tehdidi’ söz konusudur ve kişiyi bu ‘hayati tehlikeden’ korumak için çok güçlü tedbirler almalıdır” diyor.

24 Şub 2018

Kedi fobisinden nasıl kurtulabilirsiniz?

Kedi Korkunuzun Nedeni Nedir?

Kediler dünyanın en sevimli hayvanlarındadır, ama eğer kedi korkusu yaşıyorsanız bırakın sevimli görmeyi panik atak yaşayacak, bulunduğunuz ortamı terk edecek, çarpıntı, titreme, soğuk terleme, ateş basması gibi fiziksel tepkiler verebilecek kadar bu hayvanlar korkunç görünebilir. Bilinçaltındaki olumsuz kayıtlar nedeniyle bu sevimli hayvanlar kedi fobisi olan kişiler tarafından kaçılması uzak durulması gereken hayvanlar olarak görülürler. Bilinçaltı Uzmanı Buket Elbeyoğlu; “Bu korku nedeniyle regresyon çalışması uygulanan kişilerde geçmişe ait kedi ile ilgili tüm olumsuz duygular boşaltılarak yerine sevgi duygusu yerleştirilir. Yapılan çalışmaların ardından kedi korkusu genelde yerini sevgiye bırakmakta hatta birçok kişi kedi sahiplenmektedir” dedi. KORKULAR BİLİNCE DEĞİL, BİLİÇALTIMIZA AİTTİR. Bilinçaltımızın temel fonksiyonu aslında bizi korumaktır. Bilinçaltımızda kedilerle ilgili olumsuz bir kayıt varsa her kedi gördüğümüzde korku, panik, gibi durumlar yaratarak bizi bu sevimli hayvanlardan uzaklaştırmaya çalışıp aslında bizi korumaktadır.  Kedi korkusu yaşayan kişilere neden kediden korktukları sorulduğunda kimi tüylerinden, kimisi tırmalamasından, ısıracağından, bazıları da üstlerine atlayacağından korktuklarını söylerler. Kedi korkusu yaşayan kişiler inanın bu hallerinden hiç memnun değildirler. Ayrıca hayvansevmezlikle, gaddarlıkla suçlanıp,  ‘Hayvan sevmeyen insan da sevmez!’ damgasını yemeleri de cabasıdır diyen Bilinçaltı Uzmanı Buket Elbeyoğlu,  “Sakın bu gibi durumları yaşayan kişilere “küçücük şey, ne kadar sevimli, hiç zarar veremez, hadi biraz kucağına al, nesinden korkuyorsun?” gibi sözler etmeyin. Bu sözlerin hiçbir faydası olmadığı gibi ayrıca kişiyi öfkelendirirsiniz. Çünkü tüm bu söylemler bilince hitap etmektedir. Oysa korkular bilince değil bilinçaltımıza aittir. Yani korkan bilinçaltımızdır” dedi. REGRESYON TEKNİĞİNDEKİ AMAÇ GEÇMİŞİN ŞİMDİYİ VE GELECEĞİMİZİ ETKİLEMESİNE SON VERMEKTİR. Korkuların nedeni kişiden kişiye değişmektedir. Özellikle çocukluk çağında yaşanan travmalar, duyulan bir haber yada izlenen bir filim, yetiştirilme şekli olabileceği gibi korkutucu kedi imajı daha başka korkuların da simgesi olabilir. Kısacası bu korkunun bilinçaltında yatan bir sebebi vardır. Bilinçaltı kayıtları nedeniyle bu sevimli hayvanlar fobisi olan kişiler tarafından kaçılması uzak durulması gereken hayvanlar olarak görülürler. Bu dünyanın en sevimli ve sevgi dolu hayvanlarıyla barışmak, sarmaş dolaş olmasanız bile panik olmadan aynı ortamda rahatça durabilecek duruma gelebilmek bilinçaltı çalışmaları ile mümkün. Buket Elbeyoğlu; “Bilinçaltına yönelik çalışmalardan biri olan regresyon( geçmişe yolculuk) tekniği ; geçmişte yaşanmış bilinçaltımızın kaydettiği olaylara gidip, o olaylarda hissettiğimiz tüm olumsuz duygularımızı boşaltmak ve boşalan bu duyguların yerine olumlu, güzel, insani duygular yerleştirmek üzere kullandığımız çok basit bir yöntemdir. Amaç geçmişin şimdiyi ve geleceğimizi etkilemesine son vermektir. Bu korku nedeniyle regresyon çalışması uygulanan kişilerde geçmişe ait kedi ile ilgili tüm olumsuz duygular boşaltılarak yerine sevgi duygusu yerleştirilir. Ya da bilinçaltındaki ürkütücü kedi imajı aslında başka bir korkunun simgesi ise kişiye korktuğun kedi değil, onun simgeleştirdiği başka bir korku olduğu fark ettirilerek kediye hissettiği duygular sönümlendirilir” diyerek bu çalışmaların ardından kedi korkusunun  yerini sevgiye bıraktığının hatta birçok kişinin kedi sahiplenebilecek seviyeye geldiğinin altını çizdi.