Etiketler: .diyet

20 Şub 2021

28.02-18.04 2021 TARİHLERİNDE ZİHİN BOYUTUNDA YEME EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI

İster diyetisyeninizin verdiği diyet listesiyle, ister doktorunuzun önerdiği beslenme şekliyle yada diyet hakkındaki tüm bildiklerinizle gelin. SADECE KARAR VERMİŞ BU İŞİ ÇÖZMEYE NİYET ETMİŞ

OLARAK GELİN…

Bu çalışma yukarıdakilerin dışında, zihin boyutunda, bir

YEME EĞİTİMİ çalışmasıdır.

04 Tem 2018

Bilinçaltınız, Diyet Listelerini “Açlık Tehditi” Olarak Algılıyor!

İdeal kiloya inebilme, bu kiloyu koruyabilme ve sağlıklı beslenme sürecinin başarılı ve kalıcı olması için öncelikle BİLİNÇALTI ikna edilmelidir. Bilinçaltı neye inanırsa onu gerçekleştirme eğilimindedir. BİLİNÇALTI İÇİN DİYET NE DEMEK? Diyet sürecini bilinçaltı sağlıklı beslenme değil, savaşılan bir mücadele gibi algılar. Ve savaşın galibi de daima bilinçaltıdır. Çünkü bu süreçte birçok yiyecek çok daha az miktarda yenir hatta yasaktır. Bu kişilerin bilinçaltı diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Kısaca bir “açlık tehdidi” söz konusudur. Görevi bizi hayatta tutmak olan bilinçaltı için bu diyet süreci bir tehlike olarak algılanır ve tüm gücüyle bizi bu süreçten kurtarmaya yani diyetimizi sonlandırmaya uğraşır. BİLİNÇALTIMIZ BİZİ NASIL YORUMLUYOR? Tatlıya olan düşkünlük, kilolu olanların sıkça karşılaştıkları bir “bağımlılıktır”. Bu kişiler sağlıklı beslenme yada ideal kilolarına ulaşabilme serüvenlerinde “ahhh bir tatlı olsada yesem, tatlısız hayat anlamsız, şu diyet bitse de sevdiğim tatlılara kavuşabilsem” gibi sözleri sıkça tekrarlarlar. Bu sözler yada düşüncelerle tatlının hayatlarının vazgeçilmezi olduğunu bilinçaltına daha da güçlü kazırlar. Genellikle de daha çok “tatlısever” olarak bu serüveni tamamlarlar. REKLAM ads by AdMatic Bilinçaltı Uzmanı Buket Elbeyoğlu; “diyetteyim kesinlikle artık tatlı yemiyorum, tatlıdan uzak durmaya çalışıyorum, hamurişlerinden kaçınıyorum, karbonhidratları ağzıma koymuyorum gibi olumsuz cümleler kurarak bireyler kendilerini tatlıdan, karbonhidratlardan uzaklaştırdıklarını sanırlar. Oysa bu durumda zihin önce tatlıyı, hamurişlerini hayal eder; bunları gözünde canlandırır” diyerek bilinçaltı OLUMSUZ CÜMLELERİ anlamaz. İçinde tatlı, hamurişi geçen her cümle bilinçaltına o yiyecekleri hatırlatır ve kişiyi daha da güçlü tatlıya, zararlı karbonhidratlara yönlendirir şeklinde belirtti. BİLİNÇALTINIZI İKNA EDEBİLİR MİSİNİZ? Kilo sorununu sağlıksız gıdalarla beslenme ve çok yeme nedeniyle aşamayanlar; yıllarca tatlı, börek, fastfood gibi karbonhidratların çok güzel ve lezzetli olduğunu bilinçaltınıza telkin ettiniz, çok sevdiğinize kendinizi ikna ettiniz. Sizin bu gıdaları yedikçe mutlu olduğunuza bilinçaltınız inandı. Bundan sonraki süreçlerde tek amacı sizi hayatta tutmak ve mutlu etmek olan bilinçaltınız sizin daha da mutlu olmanız için daha çok bu gıdaları yemeniz gerektiği inancıyla tüm gücünü bu yolda kullanır. Bilinç seviyesinde bu gıdalardan uzak durmanız ve ihtiyacınız kadar yemeniz gerektiğini ne kadar bilseniz de, bilinçaltınızın sizi “mutlu etme” inancı galip gelecek, diyet süreçlerinizi baltalayacaktır. Bilinçaltı Uzmanı Elbeyoğu; “İdeal kilonuzda olmak istiyorsanız sevdiklerinizi yeniden tanıtın bilinçaltınıza.Her gün hatta günde birçok kez gözünüzün önünden ıspanak, fasulye, kabak, patlıcan, enginar, kereviz, maydanoz, kıvırcık, domates, salatalık, roka, enginar ve bunların yedi sülalesini geçirin. Onları sıkça düşünün, dokunun, koklayın, sevdiğinizi söyleyin. Olumlu telkinlerle bir alışkanlıktan kurtulma çalışmaları, inanın şaşırtıcı derecede sizi başarıya götürecek bir yöntemdir. Defalarca söylediğiniz bu olumlu sözler aslında hipnotik telkin etkisi yaratmaktadır. Bu şekilde kendinizi kandırabilir bilinçaltınız ikna edebilirsiniz. Bir süre sonra “sağlıklı yiyecekler” denildiği zaman gözünüzün önüne ıspanak, fasulye, kabak, patlıcan, enginar, kereviz, maydanoz, kıvırcık, domates, salatalık, roka, enginar vb. ın geçit töreni gelecek yada “en sevdiğim yiyecekler” diye düşündüğünüzde, inanın sadece bu gıdaları hatırlayacaksınız” diye sözlerine ekledi.
26 Şub 2018

DİYET İÇİN ÖNCE BİLİNÇALTINIZI İKNA EDİN

Bilinçaltı savunma geliştiriyor. Fazla kilolarından şikayetçi olan birçok kişinin diyet serüveni genellikle sancılı oluyor. Yemek listelerinin içeriği ve yiyeceklerin miktarı çoğunlukla doktor ya da diyetisyenlerin uygun bulduğu şekilde düzenleniyor. Kişilerin kendi özgür iradeleri devre dışı kalıyor. Aslında ideal kiloya ulaşabilmenin yollarından belki de en önemlisi, önce bilinçaltına diyet sürecinin bir “açlık, kıtlık” dönemi değil “sağlıklı beslenme” süreci olduğu gerçeğini kabul ettirmekten geçiyor. Bilinçaltı diyet mantığını anlamıyor Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler bilinçli bir şekilde diyet yapmak isteseler de, bilinçaltları bu süreci anlamlandıramıyor. Alışılagelmiş yemek düzeninin tamamen değişime uğraması, kişinin bilinçaltınca “açlık tehlikesi” olarak algılanıyor. Diyet yapmaya çalışan kişilerin sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan bahseden Bilinçaltı ve Biyoenerji Uzmanı Buket Elbeyoğlu; “Diyet sürecindeki kişilerin birçoğu zaman zaman yeme atakları geçirdiklerini, anlamlı – anlamsız, lezzetli – lezzetsiz, iyi – kötü demeden ne bulurlarsa yediklerini söylerler. Çünkü; birçok yiyecek yasaktır. Yasaklar ise caziptir. Kişiler bu listeleri uygularken düşünceleri ve hayalleri çoğunlukla yiyemedikleri, ulaşamadıkları, yasaklanmış yiyecekler üzerinedir. Bu kişilerin bilinçaltı, diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Bu durum kişilerin bilinçaltına; kıtlık bilinci, açlık kaygısı, yiyecek bulamama korkusu, yoksunluk duygusu olarak yerleşmekte ve kişiyi içinde çıkamayacağı bir kısırdöngüye sürüklemektedir” dedi. Bilinçaltı savunma geliştiriyor Genellikle diyet yapanların bilinçaltı, kişileri bu açlık sürecinden kurtarmak için çareler arıyor, savunmalar geliştiriyor ve çözümler üretiyor. Bu çözümler de çoğunlukla “ne bulursan ye, hiç kaçırma, acıkmayı beklemeden ye” gibi davranışlar şeklinde oluyor. Elbeyoğlu; “Sıkça diyet yapan kişilerden; ‘önceden çok daha seçiciydim şimdi seçiciliğim kayboldu, adeta kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyorum’ dediklerini sıkça duyarız. Kontrol edemedikleri bu davranışlarına bir anlam veremediklerini, üzüldüklerini ya da kendilerine öfkelendiklerini ifade ederler. Oysa bilinçaltları kişileri bu davranışlara yönlendirerek kendince en doğru olanı yapmaktadır. Çünkü bilinçaltı için ortada son derece gerçek bir ‘açlık tehdidi’ söz konusudur ve kişiyi bu ‘hayati tehlikeden’ korumak için çok güçlü tedbirler almalıdır. ” dedi.
26 Şub 2018

BİLİNÇALTINIZ ZAYIFLAMANIZA ENGEL OLUYOYOR

Günümüzdeki başarısız diyet serüvenlerinin en önemli nedeni, diyet süreci mantığını bilinçaltının kabul etmemesinden kaynaklanıyor.
Fazla kilolarından şikayetçi olan birçok kişinin diyet serüveni genellikle sancılı oluyor. Yemek listelerinin içeriği ve yiyeceklerin miktarı çoğunlukla doktor ya da diyetisyenlerin uygun bulduğu şekilde düzenleniyor. Kişilerin kendi özgür iradeleri devre dışı kalıyor. Aslında ideal kiloya ulaşabilmenin yollarından belki de en önemlisi, önce bilinçaltına diyet sürecinin bir “açlık, kıtlık” dönemi değil “sağlıklı beslenme” süreci olduğu gerçeğini kabul ettirmekten geçiyor.

Bilinçaltı diyet mantığını anlamıyor

Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler bilinçli bir şekilde diyet yapmak isteseler de, bilinçaltları bu süreci anlamlandıramıyor. Alışılagelmiş yemek düzeninin tamamen değişime uğraması, kişinin bilinçaltınca “açlık tehlikesi” olarak algılanıyor. Diyet yapmaya çalışan kişilerin sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan bahseden Bilinçaltı ve Biyoenerji Uzmanı Buket Elbeyoğlu; “Diyet sürecindeki kişilerin birçoğu zaman zaman yeme atakları geçirdiklerini, anlamlı – anlamsız, lezzetli – lezzetsiz, iyi – kötü demeden ne bulurlarsa yediklerini söylerler. Çünkü; birçok yiyecek yasaktır. Yasaklar ise caziptir. Kişiler bu listeleri uygularken düşünceleri ve hayalleri çoğunlukla yiyemedikleri, ulaşamadıkları, yasaklanmış yiyecekler üzerinedir. Bu kişilerin bilinçaltı, diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Bu durum kişilerin bilinçaltına; kıtlık bilinci, açlık kaygısı, yiyecek bulamama korkusu, yoksunluk duygusu olarak yerleşmekte ve kişiyi içinde çıkamayacağı bir kısırdöngüye sürüklemektedir” dedi.
26 Şub 2018

DİYET İÇİN ÖNCE BİLİNÇALTINIZI İKNA EDİN

İdeal kiloya ulaşmanın yolu, önce bilinçaltını diyetin ‘sağlıklı bir beslenme süreci’ olduğuna ikna etmekten geçiyor.

Günümüzdeki başarısız diyet serüvenlerinin en önemli nedeninin, diyet süreci mantığını bilinçaltının kabul etmemesinden kaynaklandığını ifade eden Bilinçaltı ve Biyoenerji Uzmanı Buket Elbeyoğlu, düşüncelerinize söz geçirdiğiniz anda zayıflamanın kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

Yemek listelerinin içeriği ve yiyeceklerin miktarı çoğunlukla doktor ya da diyetisyenlerin uygun bulduğu şekilde düzenlendiği için kişilerin kendi özgür iradeleri devre dışı kalıyor. Bu nedenle fazla kilolarından şikayetçi olanların diyet serüvenleri de genellikle sancılı oluyor. Aslında ideal kiloya ulaşabilmenin yollarından belki de en önemlisi, önce bilinçaltına diyet sürecinin bir “açlık, kıtlık” dönemi değil “sağlıklı beslenme” süreci olduğu gerçeğini kabul ettirmekten geçiyor.

Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler bilinçli bir şekilde diyet yapmak isteseler de, bilinçaltları bu süreci anlamlandıramıyor. Alışılagelmiş yemek düzeninin tamamen değişime uğraması, kişinin bilinçaltınca “açlık tehlikesi” olarak algılanıyor. Diyet yapmaya çalışan kişilerin sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan bahseden Elbeyoğlu; “Diyet sürecindeki kişilerin birçoğu zaman zaman yeme atakları geçirdiklerini, anlamlı – anlamsız, lezzetli – lezzetsiz, iyi – kötü demeden ne bulurlarsa yediklerini söylerler. Çünkü; birçok yiyecek yasaktır. Yasaklar ise caziptir. Kişiler bu listeleri uygularken düşünceleri ve hayalleri çoğunlukla yiyemedikleri, ulaşamadıkları, yasaklanmış yiyecekler üzerinedir. Bu kişilerin bilinçaltı, diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Bu durum kişilerin bilinçaltına; kıtlık bilinci, açlık kaygısı, yiyecek bulamama korkusu, yoksunluk duygusu olarak yerleşmekte ve kişiyi içinde çıkamayacağı bir kısır döngüye sürüklemektedir” diyor. Genellikle diyet yapanların bilinçaltı, kişileri bu açlık sürecinden kurtarmak için çareler arıyor, savunmalar geliştiriyor ve çözümler üretiyor. Bu çözümler de çoğunlukla “ne bulursan ye, hiç kaçırma, acıkmayı beklemeden ye” gibi davranışlar şeklinde oluyor.

Elbeyoğlu; “Diyet yapan kişilerden; ‘önceden çok daha seçiciydim şimdi seçiciliğim kayboldu, adeta kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyorum’ dediklerini sıkça duyarız. Kontrol edemedikleri bu davranışlarına bir anlam veremediklerini, üzüldüklerini ya da kendilerine öfkelendiklerini ifade ederler. Oysa bilinçaltları kişileri bu davranışlara yönlendirerek kendince en doğru olanı yapmaktadır. Çünkü bilinçaltı için ortada son derece gerçek bir ‘açlık tehdidi’ söz konusudur ve kişiyi bu ‘hayati tehlikeden’ korumak için çok güçlü tedbirler almalıdır” diyor.