İdeal kiloya ulaşmanın yolu, önce bilinçaltını diyetin ‘sağlıklı bir beslenme süreci’ olduğuna ikna etmekten geçiyor.
Günümüzdeki başarısız diyet serüvenlerinin en önemli nedeninin, diyet süreci mantığını bilinçaltının kabul etmemesinden kaynaklandığını ifade eden Bilinçaltı ve Biyoenerji Uzmanı Buket Elbeyoğlu, düşüncelerinize söz geçirdiğiniz anda zayıflamanın kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Yemek listelerinin içeriği ve yiyeceklerin miktarı çoğunlukla doktor ya da diyetisyenlerin uygun bulduğu şekilde düzenlendiği için kişilerin kendi özgür iradeleri devre dışı kalıyor. Bu nedenle fazla kilolarından şikayetçi olanların diyet serüvenleri de genellikle sancılı oluyor. Aslında ideal kiloya ulaşabilmenin yollarından belki de en önemlisi, önce bilinçaltına diyet sürecinin bir “açlık, kıtlık” dönemi değil “sağlıklı beslenme” süreci olduğu gerçeğini kabul ettirmekten geçiyor.
Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler bilinçli bir şekilde diyet yapmak isteseler de, bilinçaltları bu süreci anlamlandıramıyor. Alışılagelmiş yemek düzeninin tamamen değişime uğraması, kişinin bilinçaltınca “açlık tehlikesi” olarak algılanıyor. Diyet yapmaya çalışan kişilerin sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan bahseden Elbeyoğlu; “Diyet sürecindeki kişilerin birçoğu zaman zaman yeme atakları geçirdiklerini, anlamlı – anlamsız, lezzetli – lezzetsiz, iyi – kötü demeden ne bulurlarsa yediklerini söylerler. Çünkü; birçok yiyecek yasaktır. Yasaklar ise caziptir. Kişiler bu listeleri uygularken düşünceleri ve hayalleri çoğunlukla yiyemedikleri, ulaşamadıkları, yasaklanmış yiyecekler üzerinedir. Bu kişilerin bilinçaltı, diyet mantığını anlayamaz. Bilinçaltı için durum; aç olduğu halde yemek bulamıyor, verilmiyor, esirgeniyor ya da sevdiği yiyeceklere ulaşamıyor olmasından ibarettir. Bu durum kişilerin bilinçaltına; kıtlık bilinci, açlık kaygısı, yiyecek bulamama korkusu, yoksunluk duygusu olarak yerleşmekte ve kişiyi içinde çıkamayacağı bir kısır döngüye sürüklemektedir” diyor. Genellikle diyet yapanların bilinçaltı, kişileri bu açlık sürecinden kurtarmak için çareler arıyor, savunmalar geliştiriyor ve çözümler üretiyor. Bu çözümler de çoğunlukla “ne bulursan ye, hiç kaçırma, acıkmayı beklemeden ye” gibi davranışlar şeklinde oluyor.
Elbeyoğlu; “Diyet yapan kişilerden; ‘önceden çok daha seçiciydim şimdi seçiciliğim kayboldu, adeta kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyorum’ dediklerini sıkça duyarız. Kontrol edemedikleri bu davranışlarına bir anlam veremediklerini, üzüldüklerini ya da kendilerine öfkelendiklerini ifade ederler. Oysa bilinçaltları kişileri bu davranışlara yönlendirerek kendince en doğru olanı yapmaktadır. Çünkü bilinçaltı için ortada son derece gerçek bir ‘açlık tehdidi’ söz konusudur ve kişiyi bu ‘hayati tehlikeden’ korumak için çok güçlü tedbirler almalıdır” diyor.